RABİA BULUT
Tarihin hep uzaklarda bir yerlerde yazıldığını düşünüyoruz. Bizden, kendimizden uzakta bir yerde bir tarih yazılıyordur ve biz de o tarihi ya duyuyor ya okuyor ya da izliyoruzdur. Dahil olabileceğimiz hiç aklımıza gelmez. Ya da içinde olduğumuz. Bir tarihin içerisinde olmayı hep uzak zamanlara, yerlere bırakırız. Ama aslında öyle değilse? Tarih yanı başımızda ise o zaman ne olur? Bunu fark ettiğimiz an bir şaşkınlık bizi yakalar. Yaşamanın sorumluluğu bir kez daha gün yüzüne çıkar.